29 Ocak 2011 Cumartesi

Türk Adı ve manası...

TÜRK ADI
Türk Milleti'nin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. "Türk" sözü tarihin en eski çağlarından beri kullanılıyordu ve belirli bir kavmin yada kavimler birliğinin adı olarak mevcuttu.
Türkler'in köklü ve çok zengin bir tarihe ve kültüre sahip olması nedeniyle birçok bilim adamı "Türk" adının nereden geldiği hakkında araştırmalar yapmış, bu araştırmalar neticeside Türk adı ilk defa MÖ. XIV. yy'da "Tik" vveya "Tikler" adıyla geçmeye başlamıştır. Diğer bir görüşe göre ise Türk adı MÖ. XIV. yy'dan öncede varolduğudur. Zira Türk ırkının tarihi insanlığın tarihi kadar eskidir. Bu gerçeği kavmi ve milli mitolojilerde ve tarihi oluşumlarda izaheden eski kayıtlarda görmek mümkün olmaktadır.
Türk ırkının çok eski olması nedeniyle Türk adının nerden geldiği hakkında birçok iddia ve görüşler ileriye sürmüşlerdir. Buna göre,
-Heredotos'un doğıu kavimleri arasında zikrettiği TARGİTAB'lar.
-İskit topraklarında doğdukları söylenen TYRKAE'ler
-Tevratta adı geçen Togarma'lar.
-Eski Hint kaynaklarında tesadüf edilen TURUKHA'lar veya THRAK'lar
-Esiki Ön Asya çivili metinleride görülen TURUKKU'lar.
-Çin Kaynaklarında MÖ. I.yy'da rol oynadıkları belirtilen TİK veya Dİ'ler
Bizzat "Türk" adını taşıyab Türk kavimleri olarak gösterilmektedir.
İslam kaynaklarında yer alan İran menşeli "Zend - Avesta" rivayetleri ile İsrail menşeli "Tevrat" rivatetleride Nuh Peygamber'in torunu olan Yafes'in oğlu "Türk" ile İran rivayetlerideki Feridun'un oğlu "Türac" vveya "Tur"un soyu türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmiştir.
"Avesta"da yer alan "Ebül Beşer"den (1) ,Cemil ve oğu Ferdiun'dan bahsedilmektedir. "Ferdidun ülkesi Salm, Irak ve Turak (Türk) ismindeki üç oğlu arasında pay etmiştir. Salma!a bugünkü İran ve havalisi, Irak'a bugünkü Irak ve havalisi ,Turak'a ise Orta Asya ve Çin havvalisi düşmüştür. Feridun ölünce Irak, Salm'a saldırarak İran ve havalisini almış,dahasonra Turak'a saldırmıştır.
Irak, Turak'ı yenememiş, savaş bunların torunlarına uzanan dek senelerce sürmüştür. Sonunda Turak'ın torunu "Afrasyap"(2) Irak torunun "Muncihir"i mağlup ederek Ceyhun nehri sınır kabul edilen bir anlaşma yapmıştır. Bu tarihten sonra ceyhun nehri doğusunda "TURAN", batısına da "İRAN" denmiştir.
Tevrat rivayetleride ise Nuh tufanından sonra Nuh peygamber dünyayı üç oğlu arasında pay etmiş.Yafes'e Orta Asya ve Çin ülkeleri düşmüş,Yafes ölürken tahtını sekiz oğullarından biri olan "TÜRK" e bırakmıştır.
Görülmektedirki Hz. Adem devrina yakın zamanlarda Turak(Türk)'den İran-Turan savaşlarından ve Alp Er Tunga gibi büyük bir Türk Başbuğunndan ve Saka İmparatorluğu Kağa'nından bahsedilmektedir. Yukarıda mitoloji ve tarihi kayıtlar içerisinde yer alan "Türk" kelimeleriden ,Türk adının nekadar eski olduğu ortyaya çıkmaktadır.
MÖ XIV. yy'da yer alna "Tik"ler ile dünyada mevcut olan medeniyetlerin en eskisi olan MÖ. VII. yy. da Orta Asya'da kurulan "Anav" medeniyeti de Türkler tarafından kurulmuştu. O halde Türkler MÖ. XIV. yy'da Tik'ler , MÖ. VII. yy'da Anavlar ,MÖ IV yy'da Sakalr ile tarih kayıtlarında yer almaktadır.
Türk kelimesinin yazılı olarak kullanılması ilk defa MÖ 1328 yılında Çin tarihide "Tu-Kiu" şeklinde görülmektedir.
MÖ. I yy'da Roma'lı yazarlardan biri olan Pompeius Meala'nın Azak Denizi kuzeyinde yaşayan halktan "Turcae" olarak bahsetmesi ile ilk defa yazılı olarak karşılaşıyoruz.
Türk adının tarih sahnesine çıkışı MS VI yy'da kurulan Kök-Türk Devleti ile olmuştur. Orhun kitablerinde yer alan "Türk" adı daha çok "Türük" şeklide gösterilmektedir. Bundan dolayı Türk kelimesini Türk Devleti'nin ilk defa resmi olarak kullanılan siyasi teşekkülün Kök-Türk imparatorluğu olduğu bilinmektedir. Kök-Türkler'in ilk dönemlerinde Türk sözü bir devlet adı olarak kullanılmışken,sonrada Türk millietini ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.
MS. 585 yılında Çin İmparatoru'nun KÖK-TÜRK Kağanı İşbara'ya yazdığı mektupta"Büyük Türk Kağanı" diye hitap etmesi, İşbara Kağan'ın ise Çin İmparatoruna vverdiği cevabi mektupta "Türk Devleti'nin Tanrı tarafından kuruluşundan bu yana 50 yıl geçti" hitapları Türk adını resmileştirmiştir.
Kök-Türk yazıtlarında Türk sözü daha çok "Türk Budun" şeklide geçmektedir. Türk Budun'un ise Türk Milleti olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla türk adı bu dönemlerde bir topluluğun veya kavmin isminden ziyade ,siyasi bir mensubiyeti belirleyen bir kelime olarak görülmektedir. Yani Türk soyuna mensup olan bütün boyları ve toplulukları ifade etmek üzere milli bir isim haline gelmiştir.
Türk'ün Manası

Türk adına çeşitli kaynak ve araştırmalarda türlü manalar verilmiştir. Çin kaynakları Tu-küe (Türk)'ü miğfer olarak , İslam kaynakları ise ses benzetmesine dayanarak terkedilmiş,olgunlukçağı ve benzeri manalar vererek yeni anlamlar üretmiştir.
XIX. asırda A. Vambery'nin ilmi izaha yakın olan fikrine göre ise Türk kelimesi "TÜREMEK"ten gelmektedir. Zira Gökalp bunu "TÜRELİ" yani kanun ve nizam sahibi olarak açıklamıştır.
Ancak Türk sözünün cins isim olarak "GÜÇ-KUVVET" manasında olduğu, buradaki Türk kelimesinin milletin adı olan "Türk" kelimesi ile aynı olduğu A.V. Le Coq tarafından ileri sürülmüştür. Bu iddia Kök-Türk kitabelerinin çözücüsü olan V. Thomsen tarafından kabul edilmiş,aynı iddia G. Nemeth'in tetkikleri ile de ispat edilmiştir.
Ayrıca Türk kelimesinin cins isim olarak "ALTAYLI" (Ceyhu ötesi Turanlı) kavimlerini ifade etmek üzere 420 yıllarına ait bir Pers metninde,daha sonradan 515 hadiseleri dolayısıyla "Türk-Hun"(Kudretli-Hun) tabirleride geçtiği bilinmektedir.
İran kaynaklarında Türk sözü "Güzel İnsan" karşılığında kullanılırken, XI. yy'da Kaşkarlı Mahmut "Türk adının Türkler'e Tanrı tarafından verildiğini " belirterek,"Gençlik,kuvvet,kudret ve olgunluk çağı" demek olduğunu bir kez daha belirtmiştir. Tarihçiler ise Türk kelimesinin "Güçlü-Kuvvetli" anlamına geldiğini kabul etmektedirler.

TÜRKLERİN YARATILIŞ EFSANESİ- efsaneye göre TÜRK’ün anlamı



Her seyin sahibi olan Tanri bir gun yukarida mavi gokleri yaratti. Sonra bu muazzam uzay bosluguna dunyayi yerlestirdi. Once gogu sonra yagiz yeri yaratmisti. Butun bunlara ragmen eksik olan birsey vardi. Bu yaratmis oldugu dunyaya oyle birsey eklemelidir ki, hem kendisinin yarattiklarinin en ustun varligi, hem de yarattigi dunyanin bir anlami ve onemi olmaliydi. Boylece ‘yukarida mavi gok,asagida yagiz gok olunmus, ikisinin arasinda da insanoglu yaratilmistir.’ Yuce tanri insanlari yarattiktan sonra onlari cesitli irklara ve kabilelere boldu. O, insanlarin bu sekilde bir birlerini tanimalarini ve karismalarini istiyordu. Binlerce yil gectikten sonra yeni yeni seyler ogrendi. Yasadigi cografya ve iklim sartlarina gore farkli ozellikler kazandi. Irklar zamanla birbirlerinden ayirt edilmek icin cesitli adlar almaya basladi. Bunlarin icinde birisi vardir ki o zamana kadar yaratilmis olan hicbir irka,hicbir soya benzemiyordu. Yuce tanri bunlara baska irklara bahsetmedigi meziyetler,hunerler bahsetti. Bu irk,dunyanin en savasci,adaletli,ahlakli ve durust irkiydi. Yuce tanri bunlara gucsuzlerin ve haklilarin yaninda olmayi,adaletin ve duzenin koruyuculari olmayi,hem de zalimlerin ve adalet dusmanlarinin dusmani olmalarini emretmisti. Bu irkin basina yukaridaki sifatlari tasiyan ve kendisi tarafindan ‘kutlanan’birini kagan yapmisti. Herkes ona sartsiz itaat ediyordu. Tanri adaletini bozdugu icin birilerine kizdiginda, bu kagan ordusuyla onlarin uzerine saldirirdi. Bu kaganin adi ise ‘TÜRK’ idi. Turk ‘guc,kuvvet’,’erdem ve olgunluk’demekti. Onun soyundan gelen kisilere ve ona gonulden baglananlara daha sonra bu ozelliklerinden dolayi ‘TÜRK’ denildi.


aciklama; Turklerin yaratilis efsanelerinin arkasindan yine bu efsaneyi tamamlayan meshur ‘Ergenekon’ efsanesi (Cin kaynaklarindaki sekli bozkurt, Secere-i Turk’te ‘ergenekon’ destani)gelmektedir. Bu efsanenin kaynagi aslinda Orta Asya Turk tarihinin orjinal kaynaklari durumunda olan Cin kaynaklardir.

kaynak: varis cakan,orta asya turk tarihinin kaynaklari

&

Arap kaynaklarından Mücmelü t Tevarih’de Türklerin Nesepleri*

Nuh peygamber Tufan dan sonra yeryuzunu cocuklari arasinda paylastirinca, Arabistan, Irak ve Yemen’i Sam’a ; Misir, Yunanistan, Kibt, Nabat Berber Ulkeleri, Hindistan ve Zingibar’i Ham’a verdigi gibi Ceyhun tarafinin hepsini Yafes’e verdi. Bu topraklarin insanlari soylarini bunlarsan aldilar. Yafes ‘in yedi oglu vardi. Bunlardan ikincisinin adi ‘türk’ idi. Turk edepli, ahlakli ve dogru kalpli idi. O doguyu dolastiktan sonra bir yer buldu. Bu yerin adi ‘sükük’ idi. Turkce’de ‘sügük’ derler.burada kucuk bir deniz, sicak su, cok cesmeler vardi. Bunlarin yakininda cok otlu, hos sulari bulunan bir dag bulunuyordu. Turk rabbine sukrettikten sonra o yere yerlesti. Yafes’in ogullari arasinda Turk ve Hazar cok akilli idiler. Oteki ogullarinda hic hayir yoktu.


*Nesep, soy ilmi Araplar arasında çok önemli olup, her Arap kendi aslına ve nesline çok önem verirdi. Sülalesini kuşaktan kuşağa, hal tercümeleri ile ezberletip, çocuk ve torunlarına öğretirlerdi.


kaynak: r.sesen, islam cog. gore turkler ve turk ulkeleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder